Ressam, Katil, Mahkûm: CARAVAGGİO
Rönesans dönemine akademik çevrelerde her ne kadar Hıristiyan eğilimi yaygın olarak
kullanılsa da, cinsel imgelerin yanı sıra pagan imge ve biçiminin görülmesi de yaygınlaşmaya
başlamıştır. Sanatçılar sadece kutsal kitaplardan değil, mitolojiden yararlanmaya başlamış ve
kutsal sayılan imgelere insani duygular yükleyerek eserlerini ortaya koymuşlardır.
Rönesans dönemine “bakış açımız” tarih boyunca farklılıklar göstermiştir. Bu bakış açılarının
bizlere yansıttığı duygu: korku, nefret veya arzu olabilir. Bu üç duyguyu eserlerinde kendi
ışığı ile gösterebilen nadir sanatçılardandır Michelangelo Merisi da Caravaggio.
Kendisine has bir ışık-gölge kullanımı ve resimsel anlatıyı dramatik bir açıdan ele alarak
kendi dönemine damgasını vurmuştur. Venedik’te öğrenmiş olduğu doğrudan doğadan
yağlıboya çalışan sanatçı bir dönem eleştirilere maruz kalmıştır. İlk zamanlar kendi
portrelerini ve natürmort çalışmalar yapan Caravaggio ayrıntıları her zaman özenle
betimlemiştir. Bir şapelin süslenmesi için görevlendirilen Caravaggio, kutsal kitaptan
yararlanarak yapmış olduğu Aziz Matta’nın yaşamından üç sahneye yer vermiştir. Ancak
resim geri çevrilmiştir, bunun nedeni ise Aziz Matta’nın alışılageldik biçimde
resmedilmeyişidir. Elleri ayakları kirli, kaba bir köylü olarak yapmış olduğu Aziz Matta
figürü Caravaggio için geri çevrilen işlerin bir başlangıcı olmuştur. Daha sonra Aziz Petrus’un
Çarmıha Gerilişi ve Aziz Paulus’un Din Değiştirmesi adlı resimleri de geri çevrilmiştir.
Yapmış olduğu eserlerde ışık sahneye devinim, hareketlilik kazandıran yerleri aydınlatmakta,
diğer alanlar ise koyu ya da gölgeli şekilde sunulmaktadır.
Caravaggio genellikle yapmış olduğu işlerde, idealizeden kaçınması, kişileri sıradan insanları
model alarak betimlemesi, kullandığı mekanlar ve kıyafetlerde güncelliği tercih etmesi,
yapıtlarının yanlış anlaşılmasına ve geri çevrilmesine neden olmuştur.
Caravaggio 1606 yılında adının bir cinayete karışmasıyla birlikte Roma’dan ayrılmış ve daha
sonraki yaşamı Napoli, Sicilya ve Malta arasında geçmiştir. Araştırmacılar, bu dönemde
yapmış olduğu resimlerde sessizlik ve bir iç hesaplaşma yaşadığını, bunları eserlerine
yansıttığını dile getirmişlerdir. Vaftizci Yahya’nın Boynunun Vurulması adlı resim, bu
anlamda yapıldığı düşünülmüştür ki Caravaggio bu eserde kendi başını kesik bir şekilde
sunmuştur. Malta’da bir hâkime saldıran sanatçı tutuklanmış, ama hapisten kaçarak Sicilya’ya
gitmiştir. Bunlarla yetinmeyen sanatçı, Napoli’de gitmiş olduğu bir eğlence yerinde çıkan
kavga sonucunda ağır şekilde yaralanmıştır. Daha sonra gitmiş olduğu Toscana’da yanlışlık
sonucu tutuklanan Caravaggio bir eğlence yerinde sıtma nöbetine tutularak yaşamını
yitirmiştir.
Güçlü ışık-gölge kullanımının yanı sıra yaratmış olduğu dramatik etkiyle gerçekçilik anlayışı
ile çalışan sanatçı, kendisinden sonra gelen çoğu sanatçıyı etkilemiş ve Caravaggioculuk
(Tenebrizm) olarak bilinen bir akım yaratılmıştır.
Adı bir cinayette geçen, tutuklanan, yargılanan, yaralanan ve iyi bir kılıç kullanıcısı olarak
bilinen Caravaggio, yaratmış olduğu teknikleriyle sanat tarihinde bir devrimci olarak
nitelendirilebilir.
Editör: Fırat Şenol
Yorumlar