Feymag Logo

07/26/2015

SİNEMANIN İLK TÜRK KADINLARINDAN BEDİA MUVAHHİT

Bedia Muhavvit

SİNEMANIN İLK TÜRK KADINLARINDAN BEDİA MUVAHHİT

Sinemanın veya sinematograf adı verilen aygıtın Türk topraklarına ilk kez 1896 yılında girdiğini ve yine Aleksandre Promio’nun anılarından öğrenildiğine göre İstanbul, Kudüs, Yafa ve İzmir gibi Türk kentlerinde kameralarla çekimler yapıldığını ve bunların dünyanın çeşitli yerlerinde gösterildiği bilinmektedir. Yine II. Abdülhamid’in kızlarından Ayşe Osmanoğlu’nun anılarından da Anadolu’da halka açık ilk film gösterimlerinin 1897 yılında olduğu anlaşılmaktadır. 1914 yılında ise Fuat Uzkınay’ın çektiği “Ayastefanos’taki Rus Abidesi’nin Yıkılışı” adlı film ilk Türk filmi olarak tarihe geçer. 

Türk sinemasında 1914-1923 yılları arasında çekilen filmlerde kadın karakterleri, gayrimüslim kadın sanatçılar üstlenir. 1923 senesinde Halide Edip Adıvar’ın Ateşten Gömlek adlı eserini Muhsin Ertuğrul film yapma kararı alır. Bu film, bir Türk kadın yazarın kitabının senaryolaştırılmasının yanı sıra, ilk Türk kadın oyuncuların da kamera karşısına geçmesini sağlayan bir filmdir. Bu oyuncular Neyyire Neyir ve Bedia Muvahhit’tir.

İlk Türk kadın sinema oyuncularından Bedia Muvahhit’in hayatını ele alacak olursak; Bedia Muvahhit 16 Ocak 1897 yılında İstanbul’da doğar. Annesi Refika Hanım, babası Şekip Bey’dir. Babası savcıdır. Ailesi Bedia’nın eğitimine oldukça önem vermiştir. Mürebbiyesi tarafından küçük yaşlarda Fransızca eğitimi almaya başlar. Okul yaşı geldiğinde ise Fransız okullarından Notre Dame de Sion mektebinde eğitime başlar. Büyükada’da doğup büyüdüğü için Rumca da öğrenen Bedia, öğrendiği bu iki dili de ileri seviye okuyup yazma ve konuşmaya kadar ilerletir.

Bedia Hanım 1908 Meşrutiyetinden sonra bazı sanat girişiminde bulunur. 1914 yılında Darülbedayi’nin kurulmasıyla oraya geçer ve yavaş yavaş ismini duyurmaya başlar. 1921 senesinde Fransızca öğretmenliği yapmış ve yine aynı yıl oyuncu Ahmet Refet Muvahhit Bey ile evlenir.


Bedia Muvahhit’tin sanattaki dönüşümü Ateşten Gömlek filminin çekileceği Kemal Film stüdyosunda kadın oyuncu aranmasıyla başlar. Ayşe rolü için oyuncu Muvahhit’in eşi Bedia Hanım seçilirken diğer kadın oyuncuyu bulmak oldukça zor olur. En sonunda Münire Hanım daha sonraki sahne ismiyle Neyyire Neyir seçilir. 

Bedia Muvahhit Hanım’ın film sonrasında sanat hayatına devam etmek gibi bir derdi yoktur. Zaten tekrar evine dönüp çocuğuyla ilgilenmiştir. Bu zaman zarfında eşi Muvahhit Bey birkaç kardeşiyle milli mücadeleden yeni çıkmış olan Anadolu’ya turne düzenleme kararı almıştır. Turnenin ilk yapılacağı yer ise Anadolu işgalinden ilk kurtulan İzmir’dir. Bedia Muvahhit Hanım ise hem İzmir’i görmek hem de eşini yalnız bırakmamak için onunla beraber İzmir’e gider. Gittikleri tarihlerde Atatürk’ün de İzmir’de olduğunu öğrenen tiyatro heyeti Atatürk’ü ziyaret eder ve Kordon Palas’ta şimdiki Tayyare Sineması adı verilen yerde yapılacak olan tiyatroya Atatürk’ü de davet ederler. Atatürk’ün “Kim var ekibinizde?” sorusuna karşılık ekipte bulunmayan Türk kadınlarını görünce neden Türk kadınlarını tiyatronuzda oynatmıyorsunuz diye sorar. Bunun üzerine Bedia Muvahhit bir günde hazırlanıp ezberini yaptıktan sonra İbnürrefik Ahmet Nuri Bey’in Ceza Kanunu isimli eserinde başrollerden biri olan Sacide karakterini oynayarak tarihe Atatürk’ün emriyle sahneye çıkmış ilk tiyatro sanatçısı olarak da geçer. Bu durum sonrası büyük beğeni ve başarı elde eden Bedia Muvahhit ardından birçok piyeste başrol oynamaya başlar. 

Bedia Muvahhit 1927 senesinde eşi ünlü oyuncu Muvahhit Bey’i kaybeder. İşini hiçbir zaman bırakmaz ve her zaman kendini daha çok geliştirir ve eğitir. Bu zaman zarfı içinde tiyatroda tanıştığı konservatuar öğretmenlerinden Fredrik von Ştatzer ile 1933 senesinde evlenirler.

Bedia Muvahhit 1931 senesinde Türk-Yunan ilişkilerinin düzeltilmesi açısından düzenlenmiş olan ve İsmet İnönü’nün Yunanistan ziyareti sırasında Yunan Milli Eğitim Bakan’ı tarafından çağrılır. Burada ise Othello’yu Yunanca oynar ve büyük başarı elde eder.

Bedia Muvahhit’in sanat hayatı 1975 yılına kadar devam eder. Bu yıla kadar beş yüz tiyatro ve elli filmde rol alır. Kamera karşısına geçen ilk iki Türk kadınından biridir. Ayrıca Atatürk’ün emriyle sahneye resmi olarak çıkan ilk kadın sanatçıdır. Bedia Muvahhit’in ilkleri bununla da sınırlı değildir ve jübilesi yapılan ilk kadın oyuncudur. 1987 yılında Devlet Sanatçısı unvanını alır ve 1994 yılında hayatını kaybeder. 

Bazı kaynaklarda Bedia Muvahhit’in 1917 yılında yapılan Pençe ve yine aynı yıl yapılan Casus adlı filmlerde de rol aldığı söylenmektedir. Fakat o yıllarda sadece Darülbedayi oyuncuları dendiği için isimleri resmi olarak geçmemiştir. O, üstün oyunculuk kabiliyetiyle Türk sinema ve tiyatro sanatına damgasını vurmuş kadın sanatçılarımızdandır. 

Yorumlar