Feymag Logo

07/30/2015

Tiyatronun Devrimci Kadını Afife Jale

TİYATRONUN DEVRİMCİ KADINI: AFİFE JALE

TİYATRONUN DEVRİMCİ KADINI: AFİFE JALE

                                                                                           

Bazı insanların Dünya’ya geliş amacı kendi çağının sınırlarını aşmak, yaşadığı toplumun yozlaşmış insan algısını elinin tersiyle itmek ve kendinden sonra gelecek olan insanlar için yeni bir tarih yazmaktadır. Afife Jale çağının ve sonrasında gelen zaman diliminin belki de en büyük devrimci sanatçısıdır.

 

Afife Jale 1902 yılında İstanbul’da zengin bir ailenin kızı olarak dünyaya gelir.Babası Hidayet Bey annesi Methiye Hanım’dır. Behiye ve Salah adında iki kardeşi daha vardır. 1918 tarihinde ailesinin karşı koymasına rağmen Darülbedayi’nin sınavlarına girer ve sahne arkasında görev almak şartıyla dört genç kızla topluluğa giriş hakkı kazanır. Tiyatroya olan tutkusu, çalışması ve azmi onu Darülbedayi’de daha çok ön plana çıkarır.

 

O yılların büyük yıldızı Eliza Binemeciyantiyatroda bir takım şeylere kızıp Paris’e gitmeye kalkınca Hüseyin Suat Yalçın’ın “Yamalar” adlı oyundaki başrol ortada kalır. Bunun üzerine 13 Nisan 1920 tarihinde Afife “Emel” rolüyle sahneye çıkar ve sahneye çıkan ilk Müslüman Türk kadını olarak tarihe geçer. Afife bu oyunda isminin yanına bir de Jale ismini ekler ve bu oyundan sonra Afife Jale olarak anılır.

 

Osmanlı Devleti’nde sahneye çıkan kadınların gayrimüslim olmaları ve sahnedeki kadına hafif kadın, kötü kadın gözüyle bakılması Afife Jale’nin hayatını daha da zorlaştırır. Babası Hidayet Bey onun oyuncu olmasına oldukça karşıdır ve bunu engellemek için elinden geleni yapar. Her ne kadar annesi Methiye Hanım, kızını desteklese de eşinin düşüncelerini değiştiremez. Ailesi içinde yaşadığı bu sıkıntılı durumlar Afife Jale’nin evden ayrılmasına neden olur.

 

O dönemde Müslüman kadınların sahneye çıkması yasak olduğundan dolayı Afife Jale’nin Darülbedayi’deki oyunlarını polis basmaktadır. Afife Jale bu yüzden ancak gizli gizli, arada sırada oyunlara devam edebilir. Afife Jale’nin oyunlara az da olsa yine de devam ediyor olması İstanbul’da dedikodulara neden olur ve her zaman oyunlarda yer alıyormuş izlenimi yaratılır. Bunun üzerine İçişleri Bakanlığının bildirisiyle Türk Kadınlarının sahneye çıkması kesin kes yasaklanır. Bu stresler Afife Jale’yi şiddetli baş ağrılarına ve depresyona sürükler. Bunun üzerine doktorunun ona rahatlaması için morfin vermesi onu uyuşturucuya bağımlı hale getirir.

 

Atatürk 1923 yılında Türk kadınlarının sahneye çıkmasını serbest kıldıktan sonra tekrar sahnelere çıkar. Bu dönemde Anadolu’ya turneye gider. 1930 yılında ünlü besteci Selahattin Pınar ile evlenir. Bu evlilik çok uzun sürmez.

 

Afife Jale’nin inişli çıkışlı hayatı, zaman içinde onun daha da uyuşturucuya bağımlı hale gelmesine neden olur. Bu konuda Fikret Hakan Türk Sinema Tarihi adlı kitabında şunlardan bahsetmektedir: “Ne garip, uzun yıllar Türk tiyatro ve sinemasına egemen olan ve neredeyse tek adam diyebileceğimiz Muhsin Ertuğrul, Neyyire Neyir ve Bedia Muvahhit’e tanıdığı sinema oyunculuğu şansını Afife’ye tanımadı.”

 

Afife Jale 1941 yılında ise Bakırköy Ruh Ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde 39 yaşında yaşamına veda eder. Hayatı birçok dramla sürmüş, kendi başına bir şeyler yapmaya çalışmış olan Afife Jale’yi tanımlayan en iyi söz 1987 senesinde Selim İleri ve Nezihe Araz’ın senaryosunu yazdığı, Şahin Kaygun’un yönettiği ve Müjde Ar’ın oynadığı “Afife Jale” filmindeki ” Ben bu yolun dikenlerini temizliyorum. Arkadan gelenler daha rahat yol alacaklardır.” repliğidir.

 

KAYNAKÇA

And, M. (1992), Türk tiyatro Tarihi, İletişim Yayınları

And, M. (2010), Başlangıcından 1983’e Türk Tiyatro Tarihi, İletişim Yayınları

Dorman, H. (2005), Olmak Ya Da Olmamak, Epsiolan Yayıncılık

Hakan, F. (2008), Türk Sinema Tarihi, İnkılap Kitabevi

Nezire, A. (1992), Afife Jale, Ankara

Editör : Muzaffer Karaaslan

 

 

Yorumlar