Bedrettin Cömert

Sanatla, edebiyatla uğraşan kişinin, hele de toplumcu, devrimci bir görüşü benimsiyorsa, yalnızca dünya görüşünü oluşturan genel doğrultularla yetinmemesi, özel olarak sanat sorunlarının en ince ayrıntısına kadar eğilmesi zorunludur.

Anton Çehov’un “Kime Anlatsam Kederimi” adında bir hikayesi vardır. İçeriğine girmeden, isminin verdiği o kederlilik meselesine değinmek gerekiyor sanırım. Herkesin bir kederi olduğu, kederlendiği, bu olmasaydı dediği bir zamanı, durumu ve kişisi vardır. Bedrettin Cömert benim için böyledir.

27 Eylül 1940’da doğar Bedri Hoca, ilkokul, ortaokul derken lise yıllarında şiirle uğraşmaya başlar ve yazdıkları Varlık dergisinde yayınlanır. 1960 yılında devlet bursu kazanarak İtalya’ya gider. İtalyanca, Latince okur, önce edebiyat lisansı alır, sonra estetik doktorasını tamamlar. Panofsky ve Gombrich gibi sanat kuramcıları üzerinde çalışmalar yapmıştır. 1965 yılında evlenir, 1970 yılında ise Türkiye’ye döner ve Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’ne asistan olarak girer. Mitoloji ve İkonografi dersleri vermeye başlar. Sanat Tarihi çalışmalarının yanında eleştiri ve edebiyat çalışmaları yapmaya devam eder. Hacettepe Üniversitesi’nde “Giotto ve San Francesco Geleneği” konusunda yaptığı tez ile Sanat Tarihi doktorasını alır. Bir yandan üretmeye devam eden Bedri Hoca, diğer yandan çeviriler yapmaya başlar. 1977 yılında Gombrich’in “Sanat Öyküsü” adlı yapıtını çevirir. Türk Dil Kurumu’nun ödülünü alır bu çeviriyle. “Benedetto Croce’nin Estetiğinde İfade Kavramı ve İfadenin iletim Sorunu” konulu doçentlik teziyle birlikte Estetik alanındaki kapsamlı çalışmalarını yansıtmıştır.

Bedrettin Cömert bir şairdir, eleştirmendir, estetikçidir, sanat tarihçisi ve çevirmendir. Kısacası Bedrettin Cömert bilim adamıdır. Mitoloji ve İkonografi, Croce’nin Estetiği, Estetik, Kalmasın Ellerim Sizlerden Uzak, Eleştiriye Beş Kala adı altında kitapları bulunan Bedrettin Cömert 11 Temmuz 1978’de otomobili içinde kurşunlanarak öldürülür.  Hacettepe Üniversitesi’nde çıkan olayları araştıran komisyonun başkanlığını üstlenmiştir. Bu nedenle bir süredir ölüm tehditleri almaya başlamıştı Bedrettin Cömert. Kitapların ilk sayfasında demokrasi düşmanları tarafından öldürüldüğü söylenen Bedrettin Cömert’in cinayetinin aslında kimler tarafından işlendiği dönemin mevki kişilerince söylenmiştir.

Bir sanatçıda, şairde, edebiyatçıda kendinizi bulursunuz. Onun yarattığı karakterle yaşamınızın bir dönemi etkilenir. Ona inanırsınız, eleştiri getirtmez, kendinizi bulursunuz. Onun gibi giyinmeye, onun gibi yürümeye çalışırsınız. Bu kişiyi tanımamışsınızdır bile sadece hissetmişsinizdir. Bedrettin Cömert bu ülkede gerçekleşmiş olan birçok faili meçhul cinayetlerden birisi. Çoğumuz onu tanımadı, tıpkı oğlu Kemal Cömert gibi. Kemal Cömert, babasının hayatını belgesel yapmak için bir işe girişti. Desteklerimizi bekliyor. 

Editör: Fırat Şenol

Facebook: https://www.facebook.com/mipiacelalba