Feymag Logo

08/10/2015

Antik Dünyanın ilk Reklamı Genelev Fahişelik

En eski Meslek Fahişelik

Antik dünyanın ilk reklamı genelev olarak bilinmektedir. Efes Antik şehrinde

karşımıza çıkan bu reklama bir tarihlendirme yapmak zor olsa da “Solu takip et. Kadınlarla 

dolu aşk evine ulaş.” Anlamına gelen ifadeler bulunduğu araştırmacılarca söylenmiştir. 

Kadının, paranın, kalp ve sol ayak izinin bulunması; genelevin varlığı ve hangi konumda 

olduğunu ifade edildiği söylenmiştir. 

Dünyanın en eski mesleklerinden birisi olarak bilinen fahişelik, Antik Çağ’da ticari fuhuş, 

ordunun varlığına parasal katkı sağlamak amacıyla devletçe işletilen bir kurum olarak 

varlığını göstermiştir. İlk genelev çalışanları savaş mahkumları, köle tacirlerince satın alınan 

ya da ailelerinden kaçırılmış olan kadınlardır. Deikteriades ismiyle anılan köleler gündüz 

vakti sokaklarda dolaşamaz, törenlere katılamaz ve tapınaklara girilmesine izin verilmezdi. 

Çok renkli özel bir elbise giymeleri ve saçlarının sarıya boyamaları zorunlu kılınmıştır. 

Genelev açılırken pronobosceion adı verilen kişi tarafından devletten izin belgesi alınırdı. Her 

saat açık olan genelevlerde genellikle saat 4’ten sonra hareketlilik yaşanırdı. Bunun en önemli 

nedeni erkeklerin işlerinden uzaklaşmamaları sağlanmaya çalışılmasıdır. Hükümetin 

silahlarını ve gemilerinin alınmasını sağlayan genelevler genellikle limanlarda 

bulunmaktaydı. Yöneticilere ve diğer güçlere katkı sağlayan genelevler Orta Çağ’da da 

varlığını sürdürmüştür. Avrupa’nın güneyinde yoğunlaşan genelevlerin kazancıyla binalar 

yapılmış, imparatorlukların açıklıkları kapatılmış ve kadınları tamamen dışlayan erkek 

kurumları açılmıştır. 

Bu durum Bizans topraklarında da varlığını sürdürmüştür. Her ne kadar kilisenin karşı 

çıkmasına rağmen fahişelik Bizans’ta bilinen bir meslektir. Konstantinopolis’te genelevler 

Constantinus Forumu,  çevresinde yaygındır.  –bugün Çemberlitaş ve Beyazıt bölgeleri olarak 

geçmektedir.-  Tarihçi Prokopios’un anlattıklarına göre, İmparatoriçe Theodora’nın 

geçmişinde fahişe olduğu bilinmektedir. Yasalara karşı gelerek I. İustinianus ile evlenen 

Theodora İmparatoriçe olduktan sonra kadın tüccarlarınca ailelerinden satın alınan kızları 

kurtardığı dönemin tarihçileri tarafından dile getirilmiştir. Theodora “doğru yolu” seçmiş olan 

fahişelere özel bir manastır kurmuştur. Fahişeler genelevler, meyhaneler yanı sıra tiyatro 

sahnelerinde de çalışmaktadır. 

Osmanlı döneminde ise devletin denetimi altında 19. y.y’da Galata ve Pera bölgelerinde 

genelevler karşımıza çıkmaya başlamıştır. Ahmed Rasim’in yazdıklarına bakılırsa, Kemeraltı, 

Yüksekkaldırım, Kuledibi, gibi bölgelerde genelevler bulunmaktadır. Bu bölgelerin dışında 

Aksaray bölgesinde “Kaymak”, “Hürmüz” gibi fuhuşhaneler bulunmaktaydı. Galata’da 

bulunanlar, ayaktakımı; Yüksekkaldırım’da bulunanlar, orta sınıf; Beyoğlu’da bulunan 

genelevlere ise soylu sınıftan kişilerin uğradığı dile getirilmiştir. Devlet tarafından varlığı 

bilinen ve belgelenen genelevlerde o dönemde kaç yabancı kadının çalıştığı bile kayıt altında 

tutulmuştur. Genelevlerin sahipleri genellikle Rum asıllı vatandaşlar olmuştur. Galata ve 

Beyoğlu’nda bulunan genelevler Hıristiyan ve Musevilere, Kadıköy ve Üsküdar’dakiler ise 

Müslümanlara aitti. Savaşların bitmesi, ülkenin sosyal yapısı ve ekonomisi ile ilgili 

durumlarla birlikte genelevlere yasaklama getirildi. Çoğu genelev kapatıldı, fahişeler gözetim 

altında tutuldu. Ancak bu durum tecavüz olaylarının artmasına, gelişigüzel evlerin 

basılmasına kadar gidilince devlet aldığı karardan vazgeçmek zorunda kaldı. 1950’lerden 

başlayarak göç almaya başlayan İstanbul’da fuhuş artmaya başladı. Ancak 1964 ve 1968 

yıllarında bütün genelevler kapatıldı. “Fuhuşla ve Fuhuş Yüzünden Bulaşan Zührevi 

Hastalıklarla Mücadele Tüzüğü” yayımlandı. Kadillak Nermin (Nazire Nevzat), Kadın Satış 

İstasyonu adı altında gizli bir ev açtı ancak belli bir süre devam etmesine rağmen, bunun gibi 

birçok gizli genelevler 1970’lerin ortalarında kapatıldı. 

Fahişelik tarihin bilinen en eski mesleklerinden birisidir. Her dönem farklı şekillerde işlenmiş 

olan bu meslek, toplumun sosyo-ekonomik durumunu göstermesinin yanı sıra, dini boyutunu 

da gözler önüne sermiştir. 

Editör: Fırat Şenol

Yorumlar