Fırınlar
Pazar denetimi kadıların görevi olarak sürmekte ve bu durum bazen isyanlara da neden olmaktaydı. Özellikle en önemli besin kaynağı olan ekmek bu isyanların başlıca nedeni olarak karşımıza çıkarmıştır. 17.yüzyılda kapitalist sistem uygulamasının emri altına giren ilk meslek grubu olarak bilinen fırınlar, yine kapitalist sisteme ilk başkaldıran meslek grubu olarak da bilinmektedir. Fırıncıların yoğun iş saatleri ve işin fiziki yorgunluğunun dışında kadının denetimi de belli zamanlarda hem fırıncıları hem halkı isyana itmiştir. Hatta 19.yüzyılın başında, kadınlar ellerinde sırıklarla, kadının konağına yürüyüp eve dalmışlar ve sofra başında yemeğini yiyen kadının üstüne yürümüşlerdir.
İstanbul’a gelen buğdayın depolanıp fırınlara dağıtıldığı yer Unkapanı’dır. Tahıl taşımacılığı yapan tüccarlar genellikle Mısır Çarşısı civarında yer alırlardı ve özellikle savaş ve kıtlık dönemlerinde büyük kazançlar sağlamışlardır. Fırınlara dağıtımın merkezi olan bu bölge iktisadi anlamda üretim ve tüketimin mekânı haline gelmiştir. Fırınların çoğu Müslümanlar, Ermeni ve Yahudiler tarafından işletilmektedir. Bu fırınlar has ekmek fırınları ve hacri ekmek fırınları olmak üzere ikiye ayrılırlar. Has ekmek fırınları daha çok Saray’ın ekmek ihtiyacını karşılamakta diğer fırınlar ise halkın ihtiyacını karşılamaktaydı. Bu fırınların dışında ekmek çıkarmayıp sadece çörek, simit, kadayıf, gözleme, Halep ve Şam böreği yapan mekânlar ise Eminönü’nde bulunmaktaydılar. Bu bölgede bu tür yiyeceklerin varlığı ise Eminönü ticari iskelesinin günlük yaşantı için önemli bir alışveriş merkezi haline gelmesiyle açıklanabilir.
Editör: Fırat Şenol
Kaynakça
Çelik, Z. (2015). “19.Yüzyılda Osmanlı Başkenti Değişen İstanbul”, İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
Işın, E. (2011). “İstanbul’da Gündelik Hayat”, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
Boyar, E., Fleet, K. (2014).“Osmanlı İstanbul’unun Toplumsal Tarihi”, İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
Yorumlar