OSMANLI MÜCEVHERLERİ
Mücevherin öyküsü de insanlık tarihi kadar eskiye dayanmaktadır. Her dönem ve toplumda
mücevher insanın vazgeçilmez tutkusu olmuştur. Yaklaşık 35 bin yıl öncesine dayanan
mücevher tarihinde ilk mücevherler deniz kabuklarından ve fildişinden üretilerek dinsel ve
büyüsel anlam ifade etmişlerdir. Daha çok kabile simgesi olarak kullanılan takılar
mezapotamyada bildiğimiz anlamda kuyumculuğun başlamasına kadar bu amaçla
kullanılmıştır. İlerleyen yüzyıllarla beraber mücevher sanatı ve kuyumculuk gelişerek faaliyet
göstermiştir. Osmanlıya geldiğimizde de durum değişmemiş mücevher sanatına her dönem
olduğu gibi önem verilmiştir. Osmanlı kuyumcusu bir nakkaş gibi çalışarak taşı işlemiş ve
natüralist ağarlıklı eserler üretmiştir. Sınırların genişlemesiyle ve ekonomik gücünde
artmasıyla değerli taşlara daha kolay ulaşılmıştır horasanlı, gürcü ve ermeni gibi
sanatçılarında Osmanlıya gelmesiyle Osmanlı mücevher sanatı doruklarına ulaşmıştır.
Padişahlar her dönem mücevher sanatını desteklemiş ve belki de bu sanata en çok yatırımı
yapanlardan olmuşlardır. Örneğin, Kanuni Sultan Süleyman 1532 yılında Venedikli kuyumcu
caorlini ailesine çeşitli değerli taşlarla bezeli taç formlu bir miğfer için 100.000 duka ödeme
yapmıştır. Padişahların mücevher merakı kanuni ile başlayıp bitmemiştir, her dönem
padişahlar başlıklarına değerli taşlarla bezeli sorguçlar takmıştır büyük değerli taşlara
geometrik veya bazen de hayvan formunda şekil verilerek üretilen yüzükleri de vazgeçilmez
aksesuarlarıdır. Padişah, harem ve üst düzey yönetici sınıf için değerli malzeme sadece
aksesuar olarak kullanılmamıştır işlemeli gümüş ve altın yemek takımları, değerli taşlarla
yapılmış tespihler, kuran yüzleri ve diğer pek çok objede sıkça kullanılmıştır. Hatta
kaftanlarında gümüş ve altın iplikle işlenmiş motiflerde sıkça karşımıza çıkar. Kadınlar için
mücevherin büyüsü daha başkadır gerdanlarını süsleyen gerdanlıklar uzun saçlarına saç
tokaları gösterişli başlıklarına iğneler, kaftan yakalarına broşlar ve düğmeler, halhallar, büyük
küpeler, yüzükler, bilezikler, kemer ve kemer tokaları, yelpaze, ayna, tarak ve ayakkabılar
için kullanılan değerli taşlarda her zaman kadınları cezp etmiştir. Dönemin resimlerinden
yapılan incelemelerden takı modasının yüzyıllara göre değişikliğe uğradığını söyleyebiliriz.
Örneğin 18.yüz yıl için kiraz formlu küpeler ve saçtan kulağa uzanan 2 veya 3 sıra dizili
zülüflükler dönemde sıkça kullanılan aksesuarlarken ilerleyen yüzyıllarda zülüflük kullanımı
azalmış küpe formlarına çiçek motifleri de girmiştir. Özellikle padişahların ve harem sınıfına
ait kadınların hotoz veya serpuş başlıklarında sıkça kullandığı Sorguçlarda bu yüzyıldan sonra
daha gösterişli, abartılı formlarda tasarlanmaya başlamıştır. Bitkisel veya damla biçimli
sorguçları huma veya tavus kuşu tüyleri de çevrelemiş ve gösterişi arttırılmıştır. Osmanlı
topraklarındaki çok renklilik ve çeşitlilik mücevher sanatında da kendini göstermiştir. Avrupa
da kıyafete ve birbirine uyumlu takımlar yapılırken Osmanlıda ayrı ayrı formalarda ve
bezemelerde tasarlanan takılar sevilerek birada kullanılmıştır. Pek çok formdan ve çeşitte
kullanılan mücevherlerin hepsinden örnekler maalesef ki günümüzde yoktur bunun bir sebebi
çeşitli başka ihtiyaçları karşılamak için satılmış olmalarıdır. Bir diğer sebebi ise dönemin
değişen beğenisi doğrultusunda yapılan yeni bir formdaki aksesuarla değişmiş olmasıdır.
Mücevher özellikle hanedanın gücünü pekiştirdiği halkına ve diğer coğrafyadaki yöneticilere
gücünü gösterdiği belki bir ölçüde gösteriş yaptığı kendini yücelttiği önemli bir araçtır.
Halktan da özellikle zengin sınıf bu akıma her dönem uyarak varlıklı olmanın en önemli
işaretlerinden biri olarak mücevhere yatırım yapmıştır. Osmanlıda her yüzyıl formaları,
biçimleri ve boyutları değişikliğe uğrasa da mücevher sanatı ve sanatçıları her dönem
desteklenmiş ve sosyal kültürün önemli bir parçasını oluşturmuştur.
Editör: Gökçe Oruç
İrepoğlu Gül. (2012), Osmanlı Saray Mücevherleri. BKG
Gürtuna, Sevgi. (1999). Osmanlı Kadının Giyim Kuşamı, Osmanlı Ansiklopedisi, (c.9, s.190-
203). Ankara: Yeni Türkiye Yayınları
Tezcan, Hülya. (1999). Osmanlı Sarayı ve İstanbul’da Kadın Modası: 16 -17. Yüzyıl
Osmanlı Sarayında Kadın Modası. P Sanat Dergisi. 12.s.60-70
Renda, Günsel.(1999). Padişah Portreleri, Konya: Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel
Müdürlüğü Yayınları.
Yorumlar